ana_sayfa
FAALİYETLER
Yazılı Soru Önergeleri
Genel Kurul Soruları
Kanun Teklifleri
Sözlü Soru Önergeleri
Makalelerim
Genel Kurul Konuşmaları
Yazılı S.Ö.(Cevaplanan)
Meclis Araştırma Önergeleri
Genel Kurul Konumalar > Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi hk. konuşmam
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 719 sıra sayılı Adana'da Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Kurulması Hakkında Kanun Tasarısı'nın 1'inci maddesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bu tasarı Meclis gündemine geldiğinde, acaba konuşsam mı, konuşmasam mı diye gerçekten çok düşündüm çünkü özellikle bu konuda AKP iktidarının öyle yanlışları, öyle tezatlarına şahit olduk ki, biz konuşmaktan yorulduk fakat AKP bir türlü yanlış yapmaktan yorulmadı, bıkmadı, usanmadı. Biz doğruları söyledikçe, AKP Hükûmetinin temsilcileri bizi maalesef hiç dikkate almadılar ve söylenen gerçekleri duymazlıktan gelerek, iktidar olma şımarıklığında inat ve ısrar ettiler ama konuşmasak da, bu sefer, sanki "Muhalefet hiç katkı koymuyor, öneri ve çözüm getirmiyor." Şeklinde, AKP sözcüleri tarafından kamuoyu da sistematik bir şekilde bilinçli olarak yanıltılmak isteniyor.

İşte bu sebeplerden dolayı, şu an yüce Meclisimizin oturumunu izleyen aziz milletimizin ve siz değerli milletvekili arkadaşlarımızın huzurunda bir kez daha gerçekleri ama sadece gerçekleri dile getirmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, hatırlayacağınız üzere Bakanlar Kurulu kararıyla 7 ile 7 devlet üniversitesi kurulması kararlaştırılmış ve ilgili kanun tasarısı geçtiğimiz yıl Meclisimizde kanunlaşmıştı. İşte bu karar sürecinde elde ettiğimiz duyumlar çerçevesinde, seçim bölgem olan Adana adına hem heyecan hem de sevinç duymuş idim. Netice olarak, biz bu duyumlarımız doğrultusunda, henüz kanun tasarısı Meclise gelmeden, yedi ile yedi devlet üniversitesi kurulması kararı alınırken Adana'nın listenin en başında olacağını umuyor ve bekliyorduk. Ancak, ülkemizin en önemli ve büyük kentlerinden birisi olan Adana, bırakınız listenin en başını en sonunda dahi yer alamadı ve haklı olarak o dönemde hepimiz ziyadesiyle üzüldük ve tepki ortaya koyduk. O dönemde, diğer illere devlet üniversitesi kurulması kanunlaştıktan sonra Adanalı vatandaşlarımızdan, hemşehrilerimizden çok sayıda telefon, e-posta yağmış ve en az bizim kadar onlar da büyük üzüntü içerisine düşmüşlerdi.

Yine, bu çatı altında verdiğimiz onca mücadeleden de bir sonuç alamayınca Temmuz 2010'da, biz, Milliyetçi Hareket Partisi olarak kanun teklifi hazırladık. "Adana Teknik Üniversitesi" ismiyle diğer milletvekili arkadaşlarımızın da altında imzası bulunan kanun teklifini Milliyetçi Hareket Partisi olarak Meclis Başkanlığına sunmuş olmamıza rağmen o teklif, maalesef, iktidar olma taassubu yüzünden görmezden gelindi ve gündeme dahi alınmadı.

Şimdi, düşünebiliyor musunuz değerli arkadaşlar, Adana 2 milyon, bir, nüfusu barındırıyor, çevre illerden ve hatta doğu ve güneydoğudan göç baskısı var ve sürekli nüfusu fazlalaşıyor ve bu koca metropol kentte sadece bir -evet, yanlış değil- üniversitemiz mevcut. Benim de mezunları arasından olmaktan iftihar ettiğimiz Çukurova Üniversitesi, bugün, dünyada ilk 500 eğitim kurumu arasında yer almaktadır ve yaklaşık 35 bin öğrencimiz ile Adana'da tek üniversite olarak eğitim ve öğretime katkı sunmaya çalışmaktadır. Dolayısıyla, Adana'da şiddetle ikinci bir üniversiteye ihtiyaç bulunmaktadır. İşte, bu yüksek öncelikli ihtiyaca binaen biz o kanun teklifimizi geçen yıl vermiş idik.

Bakınız, o kanun teklifimiz üzerine Adana'daki yerel basında çıkan haberlerde "Adana'ya En Büyük Hizmet" şeklinde başlıklar kullanılmıştı ve dahası "Milliyetçi Hareket Partisi Adana'ya ikinci bir üniversite kurulması yönündeki gayretlere set çeken iktidarı verdiği kanun teklifiyle köşeye sıkıştırdı." ibaresi kullanılmış ve aynı haberlerde özetle şu ifadeler yer almıştı: AKP milletvekillerinin de destek vermesi hâlinde yasalaşmasına kesin gözüyle bakılan teklifte yer alan Adana teknik üniversitesi, doğa bilimleri, mühendislik ve mimarlık fakültesi, denizcilik fakültesi, insan ve toplum bilimleri fakültesi, orman fakültesi, iletişim fakültesi, yabancı diller yüksekokulu, sosyal bilimler
35
enstitüsü ile fen bilimleri enstitüsünden oluşuyor. Maalesef Adana basını da bizim gibi yanılmıştı. Zannediyorlardı ki AKP'nin üreteceği hiçbir mazeret kalmadı ve böylece, vermiş olduğumuz kanun teklifimizi gündeme alarak kabul edecek. Oysa, Adanalı vatandaşlarımız da tıpkı bizim gibi gerçekten de büyük bir hayal kırıklığına uğramıştı. Çünkü bu kadar masum ve haklı bir teklife, kimden gelirse gelsin "hayır" demenin pek mümkün olmadığını zannetmekteydiler. Hangi gerekçeyle böylesine bir teklife "hayır" denilebilir ki? Ama karşınızda AKP İktidarı varsa, AKP varsa halkın gerçek ihtiyaçları dahi olsa siyasi taassuptan vazgeçmez ve "illa benim dediğim olsun" ister.

Oysa bakınız, o kanun teklifinin gerekçesinde biz ne demişiz: "Adana'da sadece bir üniversite bulunmaktadır. 2 milyon nüfuslu ilimizde ikinci, hata üçüncü üniversite ihtiyacı had safhadadır. Çünkü Adana ülkemizin en büyük illerinden birisidir ve devamlı iç göç almaktadır. Çevresinde Osmaniye, Hatay, Mersin, Niğde başta olmak üzere pek çok ilimiz ile ulaşımda, ticarette, eğitimde doğrudan ya da dolaylı ama sürekli bir ilişki içerisindedir. Ilıman iklimi, ulaşım imkânları, özellikle soğuk illerimize göre daha kolay yaşanabilir olması bu kentimizi, yükseköğrenim görmek isteyen gençlerimiz için de cazip kılmaktadır."

Sayın milletvekilleri, işte Adana'ya ikinci devlet üniversitesi kurulması amacıyla vermiş olduğumuz kanun teklifimizin gerekçesi özet olarak böyleydi.

Hatırlayınız, geçtiğimiz aylarda bir başka arkadaşımız, Milliyetçi Hareket Partisi Adana Milletvekilimiz Sayın Kürşat Atılgan da Adana havacılık fakültesi kurulmasını önermiş, ama ne yazık ki bu teklif de o dönemde iktidar taassubu ile karşı karşıya kalmış ve kabul edilmemişti. Bugün ise AKP İktidarı, Adana'da, seçimlere yaklaşık iki ay kala, âdeta seçim rüşveti verircesine "Bilim ve Teknoloji Üniversitesi" ismiyle ikinci bir devlet üniversitesinin kurulması için bu tasarıyı getirmiştir. Bu tasarıyı getirirken de maalesef hiçbir nezaket gösterme ihtiyacı duymadan, Milliyetçi Hareket Partisi olarak benim ve diğer milletvekili arkadaşlarımın geçtiğimiz yıl "Adana Teknik Üniversitesi" ismiyle kurulması amacıyla vermiş olduğumuz kanun teklifiyle bu tasarıyı birleştirme erdemini bile gösterememiştir.

Sayın milletvekilleri, daha önce de pek çok kez söylediğimiz gibi, akademik eğitim imkânından herkesin ama herkesin, bütün vatandaşlarımızın faydalanması gerektiğine, hiçbir vatandaşımızın bundan mahrum olmaması gerektiğine biz gönülden inanıyoruz. Dolayısıyla biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak her alanda olduğu gibi eğitim imkânlarının sunulması noktasında da adalet istedik, "Eşitlik ilkesinden de ayrılmayın." diye o dönemde çok ikaz ettik ancak AKP İktidarı sadece "Muhalefet partisinden geldi." diye teklifimizin gündeme alınmasına izin vermedi ve kendi tasarıları ile bizim teklifimizi birleştirme nezaketini bile maalesef gösteremedi.

Peki, AKP Hükûmeti ne yaptı, değerli arkadaşlar? Az önce sizlere bir kısmını okuduğum, Adana'daki yerel basında geçen bir ifadeyle cevap vereyim: "AKP köşeye sıkıştı." Evet, aynen gerçek budur, sayın milletvekilleri. Yaklaşık dokuz yıldır iktidarda olan AKP Hükûmeti nihayet, seçimlere iki ay kala Adana'yı hatırlamış oldu. Milliyetçi hareketin üniversite konusunda verdiği samimi mücadeleye destek vermeyen AKP, seçime iki ay kala, tıpkı her seçim öncesinde olduğu gibi, bulgur, nohut, mercimek dağıtır gibi şimdi ikinci bir devlet üniversitesi için karar aldı ve o tasarı, samimi olarak söylüyorum, ne mutlu bize ki bugün burada görüşülmektedir.

Şimdi, bizim ne yapmamız icap ediyor, Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizim nasıl bir tavır almamız icap ediyor? Bugüne kadar ikiyüzlü değil samimi, yıkıcı değil yapıcı muhalefet anlayışımıza aynı yaklaşımı göstermeyen AKP'nin teklifine "Hayır." mı diyeceğiz? Bütün samimiyetimle ifade ediyorum ve eminim ki burada hazır bulunan arkadaşlarımız ve şu an televizyonları başında bizi izleyen vatandaşlarımız bu sorunun cevabını çok net olarak biliyorlardır.

Evet, değerli arkadaşlar, biz bu ülkeyi karşılıksız seven bir anlayışın, bir siyasi hareketin temsilcileri olarak bu tasarıya elbette "Evet." diyeceğiz ve bundan da büyük bir mutluluk duyacağız ve iktidar gibi hiçbir komplekse kapılmadan da bu tasarıyı getirenlere elbette teşekkür de edeceğiz. "Ülkemiz için 'evet' diyeceğiz, Adana'mız için 'evet' diyeceğiz, memleketimiz için 'evet' diyeceğiz, üniversite kapılarından geri dönen, hayalleri yıkılan ve yarınlarımızın güvencesi olan bağrımıza bastığımız gençlerimiz için 'evet' diyeceğiz." diyorum ve bu tasarıyla Adana'da kurulacak olan Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin öncelikle Adana'mıza, ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
,